Metal Şekillendirme
Saim Tosun
1953 yılında Bursa’nın Mudanya ilçesi Çepni Köyünde doğan Saim Tosun, ilkokulunu Çepni köyünde, ortaöğrenimini Mudanya Demircilik Okulunda, Mesleki eğitimini ise Tophane Meslek lisesinde tamamladı. Yarım asırlık iş hayatı boyunca bir çok başarılara imza atan Saim Tosun, bugün gelinen noktada gruba bağlı dört şirket ile beş yüzü aşkın kişiye iş imkânı sağlamaktadır.
Bir Başarı Öyküsü Her şey bir başarı öyküsünün ete kemiğe bürünmüş hali gibi aslında… Çocukluğunu doyasıya yaşayamadan, erken yaşta hayata atılan bir insan… Çıraklıktan ustalığa doğru akıp giden yıllar…
Bir umut, bir heves kurulan atölye… Ve işçilikten işveren olmaya dönüşen yaşamlar… Kendine güvenmenin, işini doğru yapmanın, azmin, çok çalışmanın ve tabii ki biraz da gözü karalığın ve cesaretin hikâyesi… Doğru zamanda, doğru biçimde destek verildiğinde, çalışan insanların neleri başarabileceğinin de örneği…
Bir başarı öyküsü anlatacaklarımız… Mudanya’ da başlayıp Bursa’ da mutlu sona ulaşan bir hikâye… Çıraklıkla başlayıp, liderliğe uzanan ve sevinçli bir yolculuğun hikâyesi bu.
Hayata erken atılmıştı Saim Tosun… Çiftçiydi babası… Orta halli, kendi yağıyla kavrulan… Oğlu bir meslek edinsin istemişti… Sanat öğrensin… Altın bilezik taksın koluna… Daha 12’sinde bile değildi Mudanya Çıraklık Okulu’na verildiğinde…2 yıl sonrada bir fabrikada iş başı yapmıştı zaten… Torna tezgâhlarında, pres atölyelerinde… Çalıştı, çabaladı; kalfa oldu, ustalaştı… Askerliğini yapıp eski işine döndükten sonra ‘’zamanıdır’’ dedi Saim Tosun… Artık hayalleri hayata geçirmenin zamanıdır… Ama nasıl anlatacaktı babasına? ‘’Kredi alıp böyle işlere gireceğiz diyemezdim. Çünkü rahmetli babam borçtan korkardı. Köyde kendi imkânları ile kıt kanaat yaşayan bir insana böyle bir şey söylersen ömrünü 10 yıldan 3 yıla indirirsin. Ta ki biz dört arkadaş karar verip dükkânı açtıktan sonra ilk tornayı aldım, 4 ay sonra söyledim. Üstelik senetlerin rakamlarını dörde bölerek söyledim. Yani 100 lira ise senet, 25 lira dedim babama ki heyecanlanmasın. O günlerde bizim hiçbir gelirimiz yok, bir fabrikada maaşlı çalışıyoruz. Evet, dört arkadaş çıkmışlardı yola… El ele verip, güç birliği yaparak… Hepsi sanatının ustası. Maaşlarından artırdıklarıyla. Yıl 1981’ idi… ‘’Birlikte kalıp, üretim, kauçuk sektöründe iş yapabileceğimizi düşünüp işe başladık. Başlarken para kısmını hiç düşünmemiştik. Kollu kauçuk presi dediğimiz presleri aldık ve işe başladık. Yaptığımız iş, ürettiğimiz alan Türkiye’ de henüz bakir bir alandı. Sızdırmazlık elemanları yapmaya başladık. Hızlı bir gelişme sağladık. Piyasa aç olduğu için biz çok çabuk yayıldık. Bursa’nın dışına taştık ve Adana, Ankara, İstanbul derken, Türkiye’nin hemen hemen her yerine parça üretmeye başladık.’’
Hızla yol kat etmişlerdi, geldikleri yer hayallerinin bile ötesindeydi… İşleri büyütmek, üretimi hızlandırmak gerekiyordu… ‘’Fabrika kuralım’’ dediler… Ama kolay iş mi elde avuçta hiçbir şey yokken fabrika kurmak? ‘’İlk işimiz bir arsa almak oldu. Sonra bir iki makine de ilave ettik. Ama arsayla iş bitmiyor, bir de inşaat yapmamız lazım…’’ Yıllar geçer… Her geçen gün işleri daha da büyümektedir… Ama dört arkadaş bir yol ayrımına gelmişlerdir… Koparlar birbirlerinden… Saim Tosun bundan sonrasını yalnız yürüyecektir… Öyle de yapar…
‘’2000 yılına geldiğimizde otomotivde biraz daha ağırlıklı olmayı düşündük. Biraz daha büyümek istedim daha doğrusu. Riskleri vardı ama pratik yetişmemizin getirdiği cesaretle bu yola girdik…’’
LasPar koymuştur şirketinin adını… Ve hızla gelişmektedir… Sıfırdan bugünlere gelmenin gözü karalığıyla da yol alacaktır… Önceleri, Türkiye’ deki eksikliği görüp, piyasadaki boşluğu doldurmak için yola çıkan LasPar, hızlı gelişiminin ardından yurt dışına açılır kısa zamanda… LASPAR; Audi, BMW, Ford, Volkswagen gibi dünya otomotiv devleri için parça üretir hale gelir…
Çocuk yaşta çıraklıkla başlayan bir iş yaşamı… Yetenekleri, özgüveni ve çalışkanlığıyla ilerleyen bir insan… Sıfır noktasından, ihracatta Türkiye de ilk bin Bursa’da ise ilk elliye giren bir firma...